Форум

[alperen007]

Desene o zaman hüzün şiirleri okuyacağız )))

Adın sonbahar soy adın hüzün
ve gönlümden kopan sarı yaprak
ve ben ilk baharlara hasret
ve sen gönlümün sonbaharı
gel artık bıktım sonbahardan

[хаяла]

Desene o zaman hüzün şiirleri okuyacağız )))

Adın sonbahar soy adın hüzün
ve gönlümden kopan sarı yaprak
ve ben ilk baharlara hasret
ve sen gönlümün sonbaharı
gel artık bıktım sonbahardan

goruyorum hemen malzemeyi kaptiniz....
sanat ilham ister , bana resimle ilgili gelir bu ilham fakat siir biraz uzak.

Bu arada siir de hos olmus Huseyin Beycim...

[alperen007]

Desene o zaman hüzün şiirleri okuyacağız )))

Adın sonbahar soy adın hüzün
ve gönlümden kopan sarı yaprak
ve ben ilk baharlara hasret
ve sen gönlümün sonbaharı
gel artık bıktım sonbahardan

goruyorum hemen malzemeyi kaptiniz....
sanat ilham ister , bana resimle ilgili gelir bu ilham fakat siir biraz uzak.

Bu arada siir de hos olmus Huseyin Beycim...

Teşekkür ederim Hayale hanımcığım...
Bak resim konusunda üzerime kimseyi tanımam en iyi cin ali resimlerini ben çizerim
hatta öyle bir yazım vardır ki benden başka okuyabilene hediye bile veririm, hatta yazdıklarımı bir kaç gün içinde temize çekmezsem benim bile okuyamama sıkıntım olur
Bu arada unutmadan Sabah-ı Şerifleriniz Hayr ola

[alperen007]

Adın sonbahar soy adın hüzün
ve gönlümden kopan sarı yaprak
ve ben ilk baharlara hasret
ve sen gönlümün sonbaharı
gel artık bıktım sonbahardan

Sen gelsen gönlüm bahara döner
Sen sevsen gönlüm güllere döner
Sen gelsen hasret nöbetleri biter
Sen sevsen aşkın beni yakar

yaw ne çabuk gaza geliyom, sırf bu yüzden başım beladan kurtulmuyor )

[хаяла]

Geçmiş günü beyhude yere yad etme
Bir gelmemiş an için de feryad etme
Geçmiş gelecek masal bütün bunlar hep
Eğlenmene bak ömrünü berbad etme

Hayyam

[tudanya33]

İki büyük nimetim var
Biri anam biri yarim
İkisini de hürmetim var
Biri anam biri yarim

Ana deyip de geçilmez
O yar anadan seçilmez
İkisini de kıymet biçilmez
Biri anam biri yarim

Birisi var etti beni
Birisi yar etti beni
İkisinin de birdir teni
Biri anam biri yarim.

neset ertas bu turkuyu soyluyor.

[хаяла]

Tudanyacim paylasimina tesekkurler.

Nedense bunu okur okumaz icimden zavalli adam demek geldi. Valla tamamiyle gayri ihtiyari.

Niye derseniz : Bunu bir de kayinvalide ve gelin acisindan bakalim. Ondan olsa gerek ki beyler ne yapacagini sasirirlar

[хаяла]

simdi bu aklima ne getirtti :

Bizim Azerbaycan edebiyyatinda 15-16 yuzyilda yaziya gecmis DEDE GORGUD kitabi var ki , oguz turklerinin epik destanlarindandir. Bu da seneler sonra dilden dile gecerek halk arasinda nam edıb bu donemde bile sevilir. Ne der :

Geline ayran demedim Men Dede-gorgud,
Ayrana doyran dimedim Men Dede-gorgud,
Iyneye tiken dimedim Men Dede-gorgud,
Tikana Söken dimedim Men Dede-Gorgud

[хаяла]

Karadutum çatal karam çingenem
Nar tanem nur tanem bir tanem
Ağaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın ağulum
Günahımsın vebalimsin.

Dili mercan dizi mercan dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum
Gökte ararken yerde bulduğum
Karadutum çatal karam çingenem
Daha nem olacaktın bir tanem
Gülen ayvam ağlayan narımsın
Kadınım kısrağım karımsın ....




Bu gun okuyunca bu siiri bu bolume mutlaka aktarayim dedim. hani arada nostalji yapiyorken butlaka tekrardan okuma sansimiz olsun diye

[alperen007]

Ben ona portakal çiçeği derdim
Zamansız acılarla yaprakları dökülen
Portakal çiçeğimsin sen
Ben bu aşkın uğruna nelerden vazgeçmişim
Ne haldeyim göِrebilsen
Her yerde yokluğun var, nefes alır anılar
Tutsaksın düşlerime
Ben seni düşünmeden, su bile içmiyorum
Sevdanın Pençesinde
Gel, gel portakal çiçeğim gel
Gel hadi gel, yalvarırırm
Portakal çiçeğim gel
Özlemeye doydum sana, acıktım artık
Ölümlere doğmakmış bu hasret ayrılık
Beni yalnız bırakmıyorYALNIZLIK.....
Çıldırıyor gözlerim, uykularım kaçıyor
Toprakta suyu bulan
Kök gibi sarıl bana
Hasretin acelesiyim
Biliyormusun beni tek sen gördün ağlarken
Farklısın öylesinee
Hadi gel sevişelim,
Gel portakal çiçeğim
Bekledim yeterince gel
Gel, gel, hadi gel
Portakal çiçeğim gel
Özlemeye doydum sana, acıktım artık
Ölümlere doğmakmış bu hasret ayrılık
Beni yalnız bırakmıyorYALNIZLIK...

Benden de bir Fatih Kısaparmak şiiri gelsin değerli okuyucularımıza

[хаяла]

alperen007

Zevkler farklidir insanlarda. Siir de direk olarak insanin ruhu ile kaynasiyor sanki.
Ben sahsen yeni nesil sirleri cok zor begenirim. gafiye ve uyum ariyorum nedense hep. Misralar bir birinin ayni agirliginda olunca benim gibi okumakta pekte becerisi olmayanlar icin bir nebze iyi sesneniyor. Yukaridaki siir ise belli bir okuma ve cekime ihtiyac duymakta

Asagidaki stirlar da hos. Gerci siirmi degilmi bilmiyorum ? Ferhat Gocerin de seslendirdigi guzel bir sarki.

Yoksun yine varlığım sürünüyor
Sensizliğim bilinmiyor
Sen gittin gideli ellerim hep titriyor
Kalbim bu acıyı saklıyor
Yıllar sonra bile hiç kimseye söylemedim
Bu sevdayı kalbime gömdüm ve sen öldün
Şimdi eşim dostum beni hastayım sanıyor
Yastayım hiç kimse bilmiyor

Yaşlandım artık bıraktığın gibi değilim
Üstelik bir kızım var evliyim

[alperen007]

Elbette zevkler farklı Fatih kısaparmak'ın şarkısını şiir olarak hiç düşünmedim. Ama Portakal çiçeği eskiden beri sevdiğim bir parça hoşuma gidiyor adamda güzel söylüyor bana göre. ne derler bilirsin ne varsa eskilerde var diye Barış Manço gibi sanatçılar yine gelse. Favorim Manço

[хаяла]

Elbette zevkler farklı Fatih kısaparmak'ın şarkısını şiir olarak hiç düşünmedim. Ama Portakal çiçeği eskiden beri sevdiğim bir parça hoşuma gidiyor adamda güzel söylüyor bana göre. ne derler bilirsin ne varsa eskilerde var diye Barış Manço gibi sanatçılar yine gelse. Favorim Manço

DOMATES , BIBER , PATLICAAAAAN . Allah rahmet eylesin. Ben de severdim )))))))))))))))))))

[хаяла]

Eğer - Can YÜCEL

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.

Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer

Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.

Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.

Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.

Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.

O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.

O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.

Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.

Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer.

Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.

Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.

Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya canım ellerini tutmak isterse...

Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!

[jupiter78]

ŞİİR KAHVE İÇMEZ

1.

Şiir kahve içmez ,cinayet işler.
Bilardo oynar imparatorluklarla
Uçurumlara çarparak
geçirir şapkasını Süveyş'ten


Önceden söylemiştim sana;
Beni asi kılan kitaplar ve hayattır
Mermi yanıkları ve menekşelerle örülmüş
bir dünya benim tapınağım.


Nerden baksam görünmez bir pencere
İçinde kocaman bir gökyüzü.


2.

Acı ve fışkın bir gençlik
Bombalanmış bir pirinç tarlasından
Ay ışığı geçirmektir
soyadı takmaktır tüm nehirlere.


Mürekkep balığı çıkarıyorum
Gökdelenlerin altından
Yaşlı bir balık :beş milyon yaşında.
Yediği korsanların iskeletleri yüzüyor
deniz dibindeki odalarda.


Yılan balığı avcıları ve kakao tüccarlarıyla
Bira içiyorum Hamburg'da.
Elbe nehri yavaş akıyor,acelesi yok
çoktan terk etmiş Prag'ı


İki kişinin en büyük yalnızlığı erotika:
Kendimizi ele verişimizin en çıplak özetedir.


3.


Şiir kahve içmez ,cinayet işler.
Ner'den vuracağını çok iyi bilir.
Bıçak gibi keskin bir imgedir silahı
sevgiyle öper önce kurbanını
sonra gözyaşı döker.


ÖZKAN MERT

[jupiter78]

DÜNYAYLA ÇEKTİRİLMİŞ HİÇ RESMİM
YOK BENİM


Defterime bir ağustos çiziyorum
buyur ediyorum bir ırmağı odama.
Saçlarım ve dudaklarım
hep ıslak.
Dünyayla çektirilmiş
hiç resmim yok.


İstanbul'dan tramvaya binsem
Venedik'te
denize çarpıyor ceketim.
İçinde ya ben varım
ya güvercinler


Bir uçurtma anılarımız
Gökyüzünde
-ipini kim kesmiş ciletle?-
ne resmi var
ne adresi.
Belli ki bir güvercinin
kanatları arasında yanıyor
yüzümüz.
Kızılayda bir çatı katında
kiremitlerin üzerinde
kırmızı şarap içmiştik İsmet Özel'le
68'de
Yıldızlar gömleğimizi yırtmıştı.


Alnımda yaktığım arazi
kırlangıç çığlıklarıyla sürükleniyor.
Hayatım sürükleniyor.Dişlerinde
yeni yağmurlanmış
taze çimen kokusu taşıyan
bir at'ın sıcak soluğu oluyorum.


Ve böylece sokuluyor tabutum
yeni bir şiire.
Ellerim ve boynum bırakıyor beni
ama şiir bırakmıyor


Bir elma büyüklüğündeki sakallarım
şampanya renginde.


ÖZKAN MERT

[хаяла]

bu gece biraz !


Bu gece gönlüme yağmur yağıyor

Korkularımla yüzleştim bu gece

Hayallerimle kavga ettim

Umutlarıma kızdım biraz

Ve nefret ettim kalbimden

Böyle deli sevdiği için seni

Yokluğundan mıdır nedir bilmem

Biraz yalnızım bu gece

Saatler mi zor geçiyor

Ben mi çok kaldım dünya da

Ya da çok şey mi bekledim hayattan bilinmez ama

Biraz üzgünüm bu gece

Ağlayasım yok, gözlerim dolu

İçim suskun, dudağımda adın

Kırgın mıyım sana nedir bilmem

Biraz canım sıkkın bu gece

Kapıyı çalsan koşup açarım da

Gelmesen daha mı iyi olur ne

Ben mi bıktım yanlış aşklardan

Aşkın kendi mi yanlıştır bilinmez ama

Biraz yorgunum bu gece

Kadere küfrü boş verdim

Yukarıyla zaten aramız açık

O, verdiklerini çok buluyor, ben az

Anlaşamadık gitti bu gece

Ben bu gece biraz üzgün

Biraz mahzun, biraz ağlıyasayım

Başım mı okşanmak ister

Gönlüm mü şımarmak ister

Tenim mi seni ister bilmem ama

Çok kalmaz

Buralardan giderim bu gece



Candan Ünal

[alperen007]

Kırgınlık var üzerimde,
Dünyaya kırgın, hayata kırgın, umuda özlem var.
Bazen dalgalı bir gönül, bazen hoyrat bir sevda var
Aklım karışık, hayatım karışık.
Hayaller kurmak istiyorum, yeniden sevmek, yeniden gülmek geliyor içimden
Beceremiyorum
Bir kırgınlık var, sebebi yok, bir umut var, ışığı yok
Hoyrat bir sevda var, rüzgarı yok.
Anlamsız kahverengiler kaplamış etrafımı
Yeterli ışık yok
Bazen varsın, ruhun yok
Özlediğim günler oluyor, koşmak geliyor içimden, yalın ayak
Beceremiyorum
Hayal kuruyorum, umudum yok
Bazen sevdama şüphe duyuyor
Bazen de sevdam için ağlıyorum
Garip hallerdeyim, bazen Kaf dağında, bazen aşk çölünde
Bazen sorguluyor, bazen de boş veriyorum
Ya varsın?
Yada yoksun?
Bir türlü karar veremiyorum…
Ne unutmayı, nede ateşinde yanmayı
Beceremiyorum…
Ben garip bir haldeyim

[alperen007]

Yazmalıyım ama nasıl,
Kelimelerim kifayetsiz kaldığı iç dünyamda, tepişip duran bir şeyler var.
Adını koyamadığım sınırlarımı zorlayan bir şeyler var.
Bazen en mahrem duygularımı deşeleyen, bazen de gözyaşı balonlarımı patlatan bir şeyler var.
Günün ortasında karanlığa mahkûm olmuş yüreğimle, mum ışığına hasret kaldığım anlarda aklıma takılan bir şeyler var.
Kalabalıklar arasında yalnız kalanların yazdıklarına nazire yapan, en gösterişli yalnızlığımla, hasretini çektiğim bir şeyler var.
Saatlerce yürüyüp, nereye gittiğini unutan bir meczup gibi amaçsızca dolaşıp kaybolmamı isteyen bir şeyler var.
Tüm yarım kalmışların ve tüm yarım yaşamışların yüklerini sırtlanarak, kar yağmayan dağlarda kardelenleri aramamı isteyen bir şeyler var.
Garipliklerin içersinde peygamberlerin mucizesini özleyen benliğimin kaybolduğu ve kim olduğumu unuttuğum anları özleyen bir şeyler var.
Beynimi uyuşturup gözlerimi yakan ateşin ortasında kalmış halimle, ben kimim sorusunu merak eden bir şeyler var.
Ölüm korkusunu yaşayıp ölümün dayanılmaz hafifliğinde ölüm neredesin diyen bir şeyler var.
Hayatın anlamsızlığında bir gaye uğruna koşuşturanların çaresiz kaldığı o anlarda Hızır’ın gelmesini bekleyen bir şeyler var.
Sevildiğini bilmeden garip bir aşk türküsünde nakarat olarak ne kadar yaşayan varsa, hepsinin özleminin bittiği günlerin geleceğine umutla bakmak isteyen bir şeyler var.
Yarım yazılmış tüm şiirlerin, anlamsız romanların tek tek sayfalarının kaybolduğu ve tekrar yazılmaya başladığı anlarda aklımda bir tek sen varsın.
Söylenmemiş sözlerin aklımda ağırlık yaptığı günlerde çıka gelen yeni bir roman ızdırabı ile güçsüz kaldığımda ellerimden tutan haşmetli yalnızlık bırak ellerimi diyen bir şeyler var.
Yaşanmayacak hayallerin peşinden koşan gönlümün her yıkılışında yeni bir hayal kurmasını sağlayan sağlam yüreğimle gülümseyen bir şeyler var.
Vicdanların kuruduğu, zalimlerin güzelliğinin dillere destan olduğu bir devirde, bir çirkin için ömür verecek gönüller arayanların arayışının bitmeyeceğini söyleyen bir şeyler var.
Bir yetim çığlığında, ağlayan gözlerin olduğuna inandığım anda hayallerimi yıkan bir şeyler var.
Ve sonunda hep seni anlatan bir şeyler olduğunu bilmek ve senin bunları hiç bilmeyeceğini bilmek “Seni sevmek oluyor” diyen bir şey var…

[хаяла]

Bir endamı nesrin, dodağı qönce,

Bir qameti gülbün yara aşiqem.

Olsa yüz üzü gül, girmez eynime,

Men ancaq bir gül'üzara aşiqem.

************


Geceler sübhe dek eylerem nale,

Hergiz düşmez könlüm özge xeyale.

Bir gerdeni mina, ağzı piyale,

Bir lehçesi şirinkara aşiqem.


Molla Panah Vagif ( Azerbaycan edebiyyati )