АНЕКДОТЫ НА ТУРЕЦКОМ ЯЗЫКЕ (с переводом, естественно)

Все вопросы, связанные с изучением, происхождением и грамматикой турецкого языка. Переводы текстов, песен. Изучаем турецкий вместе!
Uzunca liste

Adamın birini kuduz köpek ısırmış. Ama adam çok ihmalci biri olduğu için “bugün iğne olurum, yarın iğne olurum” derken iş işten geçmiş. Doktora başvurup da gerçeği anlayınca hemen bir kağıt kalem isteyip uzun uzun bir şeyler yazmaya başlamış. Doktor uzun süre beklemiş, bir ara dayanamamış ve sormuş:

— Vasiyetnameniz bu kadar uzun mu?

— Vasiyetname falan hazırlamıyorum, doktor bey... Ben ısıracağım kişilerin

listesini yapıyorum...









kuduz – бешенный

ihmalci – небрежный

iğne – укол

iş işten geçmek – упустить случай

başvurmak – обратиться к кому-либо

gerçek – правда

dayanmak – выдержать

vasiyetname – завещание

hazırlamak – готовить

liste - список
Аватара пользователя
yaramazkiz
падишах
 
Сообщения: 379
Фото: 7
Регистрация: 20 дек 2006

Bir İngiliz vampir, bir Fransız vampir, bir de Temel vampir
Uçakta gidiyorlarmış. Bir süre sonra İngiliz vampir aralarından ayrılmış, aşağılara dalmış. Bir süre sonra geri gelmiş ki, ağzı yüzü kan içinde.

Sormuşlar: - Ne oldu, nereye gittin?
İngiliz vampir : - şu aşağıdaki beyaz evi gördünüz mü?
Cevap:- Gördük.
İngiliz Vampir : - Onun yanındaki duvarı gördünüz mü?
Cevap: - Gördük.
İngiliz vampir : - Onun yanında uyuyan küçük çocuğu gördünüz mü?
Cevap: - Gördük.
İngiliz vampir : - İşte ben o çocuğun kanını içtim, geldim.

Yolculuk devam eder. Bir süre sonra Fransız vampir de aynı şekilde ayrılıp aşağılara gider ve geldiğinde onun da yüzü gözü kan içindedir.

Yine sorarlar: - Nereye gittin?
Fransız Vampir: - Şu aşağıdaki ağacı gördünüz mü?
Cevap: - Gördük.
Fransız Vampir: - Onun yanındaki küçük tabut gördünüz mü?
Cevap: - Gördük.
Fransız Vampir: - O tabutta yatan yeni ölen adamı gördünüz mü?
Cevap: - Gördük.
Fransız Vampir : - İşte ben o adamın kanını içtim geldim.

Yolculuk yine devam eder. Bir süre sonra Temel Vampir aynı şekilde ayrılır ve o da ağzı yüzü kan içinde geri gelir.

Ona da sorarlar: - Nereye gittin?
Temel Vampir: - Şu aşağıdaki evi gördünüz mü?
Cevap: - Gördük.
Temel Vampir: - Peki onun yanındaki direği gördünüz mü?
Cevap: - Gördük.
Temel Vampir: - İşte ben o direği görmedim.........

uçak – самолет

ayrılmak – отделяться

geri gelmek – возвращаться

kan – кровь

aşağıda – внизу

yanında – рядом

uyuyan – спящий

devam etmek – продолжать(ся)

tabut – гроб

ölen – умерший

aynı şekilde – таким же образом

direk – столб
Аватара пользователя
yaramazkiz
падишах
 
Сообщения: 379
Фото: 7
Регистрация: 20 дек 2006

Bir Fransız, bir İngiliz ve Temel bir gemideydiler. Bir kaza oldu ve gemi battı. Kazadan sonra onlar yüzdüler ve ıssız bir adaya geldiler.

İngiliz kumsalda bir lamba buldu. Fransız "Bu Alaattin'in lambası olabilir," dedi. Sonra Fransız lambayı aldı ve ona do­kundu. O anda lambadan bir cin çıktı.

Cin "Benden ne istiyorsunuz," diye sordu, İngiliz "Ben İngil­tere'ye gitmek istiyorum," dedi. Cin hemen onu İngiltere'ye gönderdi. Sıra Fransız'a geldi. Fransız "Ben Fransa'ya gitmek istiyorum," dedi. Cin hemen onu Fransa'ya gönderdi.

Sıra Temel'e geldi. Temel biraz düşündü. Sonra cin "Çabuk ol!" dedi. Temel etrafa baktı ve ona "Benim arka­daşlarım gitti. Ben bu ıssız adada yalnız kaldım. Ben arkadaş­larımı geri istiyorum," dedi.
Аватара пользователя
yaramazkiz
падишах
 
Сообщения: 379
Фото: 7
Регистрация: 20 дек 2006

Temel ile Cemal bir gün lüks bir otelin lobisinde çok güzel bir kadın görürler.
Temel der ki, «Cemal, ben gidip bu kadınla bir konuşayım, belki akşam yemeğini beraber yeriz…»

Temel yaklaşır kadına, sorar:
- Benimle bir akşam yemeği yer misiniz?
- Bahse girerim şu kapıdaki Mersedes sizin değil.
- Hayır, değil.
- Bankada da sizin bir hesabınız yoktur?
- Hayır, yok.
- Karadeniz kıyılarında 2 katlı villan da yoktur?
- Hayır, yok.
- O zaman ne duruyorsun karşımda?

Temel’in morali bozulur ve Cemal’in yanına döner.
- Cemal, benim kırmızı Lamborgini sana versem, Mersedesini bana verir misin?
- Veririm, Temelcim.
- Bir telefon etsem kendi bankamdan bana bir hesap açarlar mı?
- Açarlar, Temelcim… Sen bankanın sahibisin...
- Tamam, o da kolay da, ama babam üçüncü katı yıkmama izin vermez!!!
Аватара пользователя
yaramazkiz
падишах
 
Сообщения: 379
Фото: 7
Регистрация: 20 дек 2006

Anne ve babası ile uzun bir tartıştıktan sonra bıyıkları yeni terleyen delikanlı, bavulunu toplamış..


"Sakın beni durdurmaya kalkmayın.. Ben heyecan istiyorum, Aşk istiyorum.. Coşku istiyorum.. Bol para, güzel kızlar istiyorum.. Bu evde bunların hiçbiri mümkün değil.."


Sonra kapıya doğru yürümüş..


"Dur" diye bağırmış, babası arkasından..


"Size söylemiştim, beni durdurmaya teşebbüs etmeyin" diye geriye bağırmış delikanlı..


"Dur" diye yeniden bağırmış babası, oğlu bahçe kapısından çıkarken..


"Dur... Beni bekle.."





tartışmak – спорить

terleyen – пробиваться (об усах)

delikanlı – парень

toplamak – собрать

durdurmaya kalkmak – попробовать остановить

heyecan – волнение

coşku – энтузиазм, страстное желание

bol para– куча денег

mümkün – возможно

bağırmak – кричать

teşebbüs etmek – предпринимать попытку

beklemek - ждать
Аватара пользователя
yaramazkiz
падишах
 
Сообщения: 379
Фото: 7
Регистрация: 20 дек 2006

Bir işsiz Microsoft’un verdiği iş ilânına başvurur.

Personel şefiyle kısa bir görüşme ve test temizliğinden sonra şef şöyle der:

- İşe kabul edildin, bana e-mail adresini ver, sana başlama tarihini bildireceğim.

- Ama benim bilgisayarım ve e-mail adresim yok.

- Bu durumda sizi işe alamam.

Adam ne yapacağını düşünür ve cebindeki 105 $ ile dışarı çıkar. Hale gidip, 10 kg domates alır ve satar. Sermayesini iki katına çıkarır.Bu işi birkaç kez daha yapar ve parasını artırır.

Sonra kendine bir el arabası alır, bir süre çalışır daha sonra bir kamyonet alır. İşleri çok iyidir ve kısa bir süre sonra büyük bir gıda toptancısı olmuştur. 5 yıl sonrada Amerikanın en büyük gıda distribütörü olmuştur.Artık ailesinin geleceğini düşünür ve bir hayat sigortası firmasına başvurur.

Görüşme sonunda sigortacı teklifini göndermek üzere e-mail adresini ister. Adam e-mail adresi olmadığını söyler. Sigortacı şaşırır ve:

- Çok enteresan, bir e-mailiniz olmadan böyle bir imparatorluk kurmuşsunuz, eğer e-mailiniz olsaydı ne olurdu acaba?

- Microsoft’ta temizlikçi olurdum…

işsiz – безработный
iş ilânına başvurmak – обращаться по объявлению о работе
görüşme – встреча, переговоры
test temizliği – проверочная уборка (он пришел на место уборщика)
kabul etmek – принимать
bildirmek – сообщать
hale – овощебаза
sermaye – капитал
artırmak – увеличить
el arabası – тележка
kamyonet – грузовик
gıda toptancısı – продуктовый оптовик
gelecek – будущее
hayat sigortası – страхование жизни
teklif göndermek – отправить предложение
şaşırmak – удивляться
kurmak – построить
temizlikçi – уборщик
Аватара пользователя
yaramazkiz
падишах
 
Сообщения: 379
Фото: 7
Регистрация: 20 дек 2006

Onların yolu çok uzunmuş, hava da güneşli ve sıcakmış, terlemişler, susamışlar.



Az ileride bir kapı görmüşler. Kapının arkasında büyük bir meydanda, altın bir çeşmeden buz gibi su akıyormuş. Yolcu kapıdaki bekçiye sormuş:



- İyi günler!

- İyi günler! - bekçi demiş.

- Burası harika bir yer, adı ne?

- Burası cennet.

- Ohh, çok iyi cennete gelmişiz, biz çok susadık.

- İçeriye girip istediğiniz kadar su içebilirsiniz- demiş bekçi ve eliyle çeşmeyi göstermiş.

- Atımla köpeğim de susadılar…

- Kusura bakmayın, buraya hayvanlar giremez.



Yolcu çok üzülmüş, çok susamış, ama suyu tek başına içmek istememiş ve teşekkür edip yoluna devam etmiş. Uzunca bir süre gitmişler ve küçük bir kapıya varmışlar.

Kapıda bir bekçi varmış,



- İyi günler!

- İyi günler! - demiş bekçi.

- Atım, köpeğim ve ben çok susadık.



Bekçi eliyle taşları göstererek:

- Su taşların arasında bir çeşme var, oradan istediğiniz kadar su içebilirsiniz - demiş.

Yolcu, atı ve köpeği istedikleri kadar su içmişler ve yolcu bekçiye teşekkür etmiş.

- Buranın adı ne?

- Cennet.

- Cennet mi? Biz iki kilometre önce bir kapı gördük. Bekçi buranın cennet olduğunu söyledi.

- Orası cennet değildi. Cehennemdi.

Yolcunun aklı karışmış.

- En iyi dostlarına sırt çevirenlerin hepsi orada kalır…- bekçi demiş.



cennet – рай

cehennem – ад

terlemek – потеть

susamak – испытывать жажду

çeşme – источник, фонтан

yolcu – путешественник

bekçi – охранник

at - лошадь, конь

köpek – собака

kusura bakmayın – не обессудьте

taş – камень

dost - друг

akıl karışmak - в голове все перепуталось

- a sırt çevirmek – повернуться спиной к…
Аватара пользователя
yaramazkiz
падишах
 
Сообщения: 379
Фото: 7
Регистрация: 20 дек 2006

BÜYÜK BEBEKLER

Öğretmen Ali'ye sorar:
— Sizin köyde doğan büyük adam var mı?
Ali cevap verir:
— Hayır öğretmenim, bizim köyde hep bebekler doğuyor.

doğmak - рождаться


ADRES TARİFİ

Evini kaybeden küçük çocuğa polisler soruyor:
— Yavrum senin evin nerede?
— Parkın karşısında!
— Peki park nerede?
— Evin karşısında!


tarif- описание

kaybetmek – терять

ÖMÜR



Adamın biri doktora gitmiş. Doktor, tahlil sonuçlarını ve röntgen filmlerini uzun uzun incelemiş ve adama:

— Maalesef beyefendi, - demiş. — Fazla ömrünüz kalmamış.

Adam çok üzülmüş ve:
— Peki ne kadar yaşayacağım doktor?
— On.
— Doktor, on ne? On ay mı, on hafta mı, on gün mü?

Doktor:

Dokuz, sekiz, yedi, altı…

ömür – жизнь

tahlil sonuçları – результаты анализов

incelemek – изучать



HANGİSİ UZAK



Öğretmen, Zeynep'e sorar:
- Söyle bakalım yavrum, Hindistan mı daha uzaktır, Ay mı?
- Hindistan efendim.
- Nasıl olur kızım?
- Öğretmenim, Ay'ı görebiliyoruz, ama Hindistan'ı hiç göremiyoruz.





ay - луна

Hindistan – Индия


KARISI BİLİYORMUŞ



Adamın biri, trafik kazasında yaralanır.

Yardım için polis gelir ve adama:
- Adınızı söyleyin de karınıza haber verelim, der.
Yaralı adam cevap verir:

- Gerek yok, karım benim adımı bilir.





kaza – авария

yaralanmak – быть раненным

haber vermek – сообщить


RESİM



Leyla, ağacın altına oturmuş resim yapıyordu. Babası kızın elindeki bomboş kağıdı görünce sordu:
-Leyla, ne resmi yapıyorsun bakayım?
Çimenlikte bir keçi resmi.
-Çimenler nerede?
-Keçi hepsini yedi.
-Ya keçi?
-Yiyecek bir şey kalmayınca o da gitti.



kağıt – бумага

Çimenlik – газон, трава

keçi – коза
Аватара пользователя
yaramazkiz
падишах
 
Сообщения: 379
Фото: 7
Регистрация: 20 дек 2006

Изображение
Аватара пользователя
yaramazkiz
падишах
 
Сообщения: 379
Фото: 7
Регистрация: 20 дек 2006

Herifin biri doktora gitmis, doktor demis, benim seyim acayip uzun, 25 inch kadar. Yani naapsam olmuyo, derdime bir care demis.

Doktor: -Valla kardes, ben buna bisey yapamam ama bizim mahallenin bi buyucusu var, istersen seni oraya gonderiim demis.

Herif naapsin,

-Tamam abi, buyuksun, oyle olsun filan demis, buyucuye gitmis. Buyucu herifin durumuna bakmis bakmis, olm demis sen en iyisi git ormanda bi cesmenin basinda oturan sihirli kurbagayi bul, ona evlenme teklif et, kurbaga teklifini her reddedisinde 5 inc kisalirsin.

Herif hemen hoplaya ziplaya girmis ormana, bakmis bi cesme bi de soz konusu kurbaga.. Hemen kurbaganin yanina seyirtmis.

-Ooo kurbaga, cillop gibiymisin yavrum filan demis ama kurbagada tik yok.
Yaw senin baska arkadasin yok mu, getir grup takilalim filan gibi laf atmis,
Kurbagada yine ses yok.

Kurbaga kardes selam demis herif, benimle evlenir misin?

Kurbaga soyle bir suzmus bizimkini bastan asagi, HAYIR demis.Allaaaahhh, herif bi bakmis, seyi 5 inc kisalmis. Abi super olay yaaa!! filan gibi geyik yapmis kendi kendine.

Dur lam demis, sunu bi daha yapiim. Kurbaga kardes demis, benimle evlenir misin?

Kurbaga hic tinmamis,

yine HAYIR demis.

Anam, bi 5 inc daha gitmis. Adam havalara zipliyor. Valla isi bulduk demis adam kendi kendine. Yaw iyi hos da 15 inc yine de fazla,

halbuki 10 inc olsa hem ben hosnut kalirim hem de tum hanimlara uyar demis. Kurbagaya tekrar sormus:

Kurbaga kardes, benimle evlenir misin??

Kurbaga gozlerini soyle bir belertip adama bakmis.

-"Yaw kardesim demis, sen laftan anlamaz misin? HAYIR HAYIR HAYIR!!!"
Аватара пользователя
yaramazkiz
падишах
 
Сообщения: 379
Фото: 7
Регистрация: 20 дек 2006

Şoför, yolda giderken tarlalar arasında duruverdi.

Erkek sordu :
- Neden durduk? Lastik felan mı patladı?
- Hayır. Hanımefendi "Fazla ileri gitme" dedi de...
- O size değildi!...



Genç kız arkadaşına anlatıyordu.
"Dün akşam çıktığım adam kelimenin tam anlamı ile kültürlü bir beyefendi. Adam yüksek sınıftan..."
"Nereden anladın?"
"Arabaya bindik... Kentin dışına doğru gitmeye başladık. Yol tenhalaşınca elini dizlerimin arasına uzattı. Sonra yukarı doğru çıkmaya başladı... Çıktı çıktı..."
"Bunun nesi kültürlü? Erkeklerin hepsi böyle değil mi? Adi herif..."
"Dur patlama. Sonra elini çekti. Parmağını burnuna yaklaştırdı ve 'Siyah havyar gibi koktuğumu' söyledi."


Almanya'dan geldigi ilk aksam ailesiyle ve yeni evlendigi karisiyla hasret giderir, yemek yerler ve yatmak icin odalarina cekilirler.Bir ara babasi yeni evlilerin odasinin onunden gecerken sesler duyar ve istemeden aralik durumda olan kapidan iceri bakar.

O ne! ogluyla gelini bir yatagin uzerinde bir yerde, bir duvara dayali vaziyette boyuna sikisiyorlar. Babasi hayretler icerisinde uyumak icin odasina gider. Sabah olur.Baba kahvaltida ogluna :

-"Yahu oglum dun gece istemeden sahit oldum napiyordunuz,nasil yapiyordunuz oyle" der.

Oglu piskin bir tavirla : -"Eee baba bu bizim stilimiz" der.

Bir sure sonra ogul tekrar almanyaya gider. bir hafta sonrada babasindan telgraf gelir.

-"Ben baban STOP. Anan mefta STOP. Stilini sikim STOP.."..



Bir gün babasi çocugunu eczaneye gönderir ve viyagra almasini söyler. Çocuk kosar adimlarla eczaneye gider ve eczaneciye der ki :

-"Babam beni viyagra almam için yolladi.."

Eczaneci de ona bir paket viyagra verir ve siki siki tembihler:

-"Babana söyle, bundan günde bir taneden fazla kullanmasin!."

Cocuk aldigi ilaci ablasina verir,

-"Abla babama söyle bundan günde iki taneden fazla kullanmasin."

Ablasi aldigi ilaci annesine verir ve der ki:

-"Anne, babama söyle bundan günde üç taneden fazla kullanmiyacakmis."

Evin hanimi da kizindan aldigi ilaci esine verir ve

-"Herif bundan günde dört taneden fazla kullanmiyacakmissin ." der.

Evin herifi de daha iyi olsun diye bes adet ilac yutar ve sonra film kopar. Ertesi gün eczaneci isyerine giderken kaldirimda oturan çocugu görür ve merakli bir sekilde sorar.

-"Eee ufaklik, ne oldu verdigim ilaç ise yaradimi?"

Çocuk aglayan gözleri ile eczaneciye bakarak der ki:

-"Evet çok ise yaradi, annem öldü, ablam hamile, benimde kiçim agriyor, babam ise damda kedileri kovaliyor..."
Аватара пользователя
yaramazkiz
падишах
 
Сообщения: 379
Фото: 7
Регистрация: 20 дек 2006

Bir hafta sonu bir kadin 5 yaşındaki kızı birlikte plaja giderler bir müddet sonra kızı annesinin yanına gelir ve anneciğim şu adamı görüyormusun der, anne evet gördüm,niye sordun der.

kızı anneciğim adamın önündeki nedir diye sorar annesi hiç düşünmeden kızım o adamın şemsiyesi der aradan kısa bir süre sonra kızı anneciğim adam sana baktıkça şemsiyesi büyüyor der.



Temel İstanbul'da gezerken tam önünde bir genç kız bisikletten düşer.Bacakları havaya kalkar,eteği açılır.Temel bu sahneyi büyük bir zevkle seyrederken genç kız hemen toparlanır,kalkar ve durumu idare etmek için sorar:

- "Refleksimi gördünüz değil mi?"

- "Uy İstanpul'da öyle mi deysuğuz oğaa?"



Bir kadinin bir süreligine is seyahati için ingiltereye gitmesi gerekmektedir. Kadinin kocasi esini havaalanina kadar götürür. Karisi:

- "Tesekkür ederim kocacigim, senin için Ingiltereden ne getirmemi istersin?" diye sorar. Adam güler ve yanitlar:
- "Bir ingiliz kizi istiyorum hayatim.." Kadin sessiz bir sekilde kocasindan ayrilir ve yola çikar.

2 hafta sonra adam karisini tekrar hava alanindan almaya gider ve sorar:

- "Hayatim gezin nasildi?"
- "Tesekkür ederim hayatim, çok güzeldi."
- "Peki hediyem nerde?" Kadin:
- "Ne hediyesi?" diyince adam gülümseyerek:
- "Hani bir ingiliz kiz istemistim ya.."
- "Haa hatirladim, evet elimden geleni yaptim,

simdi biraz beklememiz lazim kiz olup olmayacagini görmek için..."



Peder, kiliseden iceri girer ve icerde onu bekleyen 4 tane rahibeyle karsilasir. Ne beklediklerini sorar. Rahibelerde gunah cikartmaya geldiklerini soylerler. Peder sirayla gelmelerini soyler.

1-nci rahibe gider ve;

-Peder, ben cok buyuk bir gunah isledim, sol elinle bir erkeyin cinsel organini elledim- der. peder de:

- git suradaki kutsal suyun icine sol elini sok rahibe gider elini kutsal suya sokup cikartir.

2-nci rahibede gider ve pedere

- peder, ben de sol elimle bir erkegin cinsel organini elledim ve birazda oksadim; peder

- sen de git sol elini kutsal suya sok ve elini ovala rahibe gider pederin dediklerini yapar. O sirada peder bagirismalar duyar yerinden cikar

- ne oluyor orda

3-ncu ile 4-ncu rahibeler kavga etmektedir. Peder niye kavga ettiklerini sorar

3-ncu rahibe, 4-ncu rahibenin kendi sirasini kapmak istedigini soyler

4-ncu rahibe de

- peder, ben sadece agzimi yikayacagim fakat o gotunu yikayacak.



Hamile kadın evde tek başınayken sancısı tutar ve hemen bi taksi çagırır.Taksi gelir Kadın arkaya koltukların tam ortasına oturur.Sancısı

agırlaştığı için kendini biraz koyverir. Bu arada şöföre sorar:

-"Şöför bey sizce erkemi yoksa kızmı olur"

Şöför aynadan bakarak kadına "erkek" der. Kadın:

-"Nerden bildin"der.

Şöför: -"Bıyıklarını gördüm" der





Genç adam, yeni tanıştığı kız arkadaşına hediye vermek istemişti. Bu ona alacağı ilk hediye olacakti. Bu yüzden fazla özel bir şey seçmemeye dikkat etti, ama alacağı şey birazda romantik olmalıydı.O gece birlikte çiseleyen karın altında yürürlerken, avucunun içinde ısıtmaya çalıştığı elleri hatırladı ve karar verdi.Bir çift eldiven alacakti.
Alişverişe bu tur işlerde pek becerikli olan kız kardeşini yanına alarak çıktı. Bir büyük mağazadan içi kürklü bir çift beyaz eldiven seçtiler. Kız kardeşi de kendine bir çift beyaz dantelli külot aldı. Bu arada, mağazadaki paketleme kısmında bir karışıklık olduğu ne var ki.
Eldiven kız kardeşinin paketine girdi, külotlarda mağazanın özel kuryesi ile kız arkadaşının evinin yolunu tuttu, içindeki delikanlının yazdığı romantik notla tabii:

"Sevgilim, geçen akşam seninle çıktığımızda bunlardan giymediğini farkettim. Eğer kız kardeşimle beraber olmasaydım, ben uzun ve düğmeli olanlardan alırdım, ancak kardeşim kısa ve duğmesiz olanlardan kullanıyor. Çıkarması daha kolay oluyormuş.Renginin açık olaması çabuk kirleneceği
izlenimini veriyor. Ancak bunları satın aldığım bayan bana kendisininkini gösterdi. Üç haftadır kullanıyormuş.Yakından baktım, hiçbir kirlenme yoktu. Tezgahtar bayandan bir şey daha rica ettim;seninkileri giyip nasıl durduğunu bana üzerinde göstermesini. Hemen giydi, çok iyi duruyor.

Elimi uzattım, okşar gibi sıktım. Ele de çok hoş geliyor. Keşke bunları ilk giydiğinde yanında olup sana yardım edebilseydim. Seninle buluşuncaya kadar birçok yabancı elin ona dokunacağını düşünmek beni üzüyor. Çıkardığın zaman
içi biraz nemli olabilirmis, o zaman üfleyerek havalandirman gerekiyormuş.
Önümüzdeki günlerde bunları nasıl avucumun içine alıp,nasıl defalarca öpeceğimi düşünüyorum.Cuma akşamki buluşmamızda giymeyi sakın unutma.
Not: En son moda, giydikten sonra üstten aşağıya doğru kıvırarak, biraz tüy görünmesini sağlamakmiş."





Bir gün bara süper bir kız gelir. Herkesin gözü kamaşır. Yine bizim o fıkra adamı kıza yanaşmak için bahaneler arar ve

- "Bir içki ısmarlayabilir miyim ?"

Bizim fıstık.

- "Tabi, neden olmasın."

Adam hayatından memnun, konu konuyu açar sohbet uzar, adam en nihayet.

- "Bu akşam beraber çıkabilirmiyiz?"

Yine aynı gülümseme.

- "Tabi, neden olmasın, hemen çıkabiliriz."

Bardan çıkarlar, kız kendi arabasıyla gitmeyi teklif eder.Kızın arabası muhteşem. Arabaya biner İstanbulun en gözde semtlerinden

birinde şahane bir villanın önünde dururlar. Bizim fıstık :

- "Hadi evime gelin..."

Adam gördükleri karşısında şaşkın, eve girerler. Fıstığın süper zengin olduğu kesin, evin içide göz kamaştırıcı. Bir müddet sohbetden sonra adamımız utana sıkıla...

- "Acaba bu gece benimle birlikte olurmusunuz..."

Yine o tatlı gülümseme...

- "Tabi, ama bunun bir bedeli olacak."

Adam çaresiz, iş buraya kadar gelmiş artık dönülmez.

- "Kabul, nedir bu bedel?"

Fıstık :

- "Saksafona beş milyon alırım."

Adam utana sıkıla.

- "Eh napalım, saksafonla başlayalım bakalım."

Bizim fıstık adama bir oral seks uygulaması yapar, adamcağız perişan dizleri titriyor.İş biter adam bir sigara yakıp koltuğa yaslanır

ve gecenin ilerleyen saatlerinde yaşayacaklarının hayalini kurmaya başlar.O sırada gayri ihtiyari, bizim fıstığa:

- "Yav, senin saksafonun böyleyse kimbilir yatakta neler yapıyorsun"

Bizim fıstık gayet samimi ve içten bir ses tonuyla.

- "Ah birde bende amcık olsa İstanbulu satın alırdım ya.."
Аватара пользователя
yaramazkiz
падишах
 
Сообщения: 379
Фото: 7
Регистрация: 20 дек 2006

Eczaneye giren delikanli, eczaci hanimi görünce geri dönmeye davrandiysa da,

- Ne istediniz? Sorusu üzerine durmak zorunda kaldi.

- Eczaci beyle görüsecektim.

- Eczanenin sahibi benim. Iki de bayan ortagim var. Ne istediginizi bize

söyleyebilirsiniz.

Delikanli, kizarip bozararak:

- Son günlerde bir seyler oldu bana, dedi. Kadinlar beni çok tahrik ediyor.Üç

bes kadin bile yetmiyor. Bunun için bana acaba ne verebilirsiniz?

Eczaci hanim: - Bir dakika, dedi içerdeki arkadaslarimla Konusayim.

Geri dönünce:

- Size, dedi, ayda sekiz bin frank verebiliriz. Bizim evde kalirsiniz, yiyip

içmek de bizden.



"Evlenecegim kizin ilk erkegi ben olmaliyim, hatta cinsellik hakkinda hiç bir sey bilmemeli ve hatta erkek organinin adini dahi bilmemeli." diye düsünen bir adam, bu aradigi kizi bulabilmek için diyar diyar geziyormus.

Fakat erkek organinin adini bile bilmeyen kiz nerdeeee ?Nihayet köyün birinden bir kiz tavsiye etmisler adam kizi görmeye gitmis, ne yapip edip kizla samanlikta bulusmus, konusurlarken lafin arasinda çikarip göstermis kiza:

- Bunun adini biliyor musun? diye sormus, kiz

- Penis, demis.

Adam kizi begenmemis. Zaman içinde birçok köylerde,birçok kizlar tavsiye etmisler adama, adam ayni sekilde görüsüp sormus

- Bunun adi nedir? diye bütün kizlarda bilmis

adini. Aradigi türden bir kiz bulamayacagini anlayan adam tam evlenme fikrinden vazgeçecegi zaman bir kiz daha tavsiye etmisler.Kizin yasadigi köye giden adam, kizi bir bahane ile kömürlüge indirmis, lafin arasinda çikartip

- Bu nedir? diye sormus. Kiz adaminkini eline alip biraz inceledikten sonra

- Düdüük, demis.Bunun üzerine aradigi kizi buldugunu düsünen adam formaliteleri

tamamladiktan sonra bu kizla evlenmis. Aradan yillar geçmis, kari-kocanin çocuklari olmus, çocuklar büyümüs torunlari olmus,evliliklerinin otuzbesinci yillarini kutlarken adamin aklina tanistiklarinda yasadiklari olay gelmis ve gevrekgevrek

gülerek karisini dürtmüs :

- Hatirliyormusun hanim,bundan seneler önce sana kömürlükte birsey göstermistimde, düdük demistin, nerden aklina geldi o ? deyince kadin

kikirdeyerek :

- Onu bilmeyecek ne var senden iki gün önce komsumuzun oglu seninkine benzer birsey gösterdi de ne oldugunu bilemedimdi, o da zurna demisti. Seninkine baktim, onunki zurna ise seninki de ancak düdük olur diye düsündüm.!!!!!




Aylardan beri boğazından daha bir lokma geçmeyen sokaklarda yatan zavallı bir fakir adam varmış. Bir gün gezerken bakkaldan elinde torbalarca erzakla çıkan bi adam görmüş. erzaklarda yok yok, Sucuk ,kaşar, bal, vs. Fakir adama sormuş:

''Ya birader ne yapacaksın o kadar erzağı be?''

Adam:

''Benim bir oğlum var,yeni evlendi. bir türlü gelini sikemiyor, coçukları olmuyor, onun için aldım.'' demiş.

Fakir de:

''Yaa sen bana ordan yarım ekmek arası sucuk yap, senin ta yedi sülaleni sikeyim..''




Seyyar satıcı bir mahallede domates satarken 7. kattan bir bayan seslenmiş.

- Domatesciii bana bir kilo domates getirirmisin.

Seyyar satıcı bakmış kadın yedinci katta gözü merdivenleri çıkmayı kesmemiş.

- Hanfendi bir kilo domates için yedinci kata çıkamam. İp sarkıt yollayım.

Kadın, dekolte elbisesinden taşan göğüslerini bir sallamış, bizim satıcı anında yedinci katta. Satıcı hemen soyunup işe koyulmuş tam kadını düzeceği sırada gardroptan bir zenci çıkıp bizim satıcıyı gözelce düzmüş.
Aradan bir hafta geçmiş. Yine aynı apartmandaki kadın bir kilo domates istemiş.

Seyyar satıcı

- Zenci varmı?

Kadın.
- Hayır yok demiş.

Seyyar satıcı bir çırpıda yedinci kata yine çikmiş. Tam kadını düzeceğinde yine zenci gardroptan çıkıp seyyar satıcıyı güzelce becermiş.

Aradan yine bir hafta geçmiş. Seyyar satıcı aynı aparmanın önünden geçerken. Dekolte elbisesi ile aynı kadın.

- Heeeey satıcı bir kilo dometes getirsene.

Satıcı
- Zenci varmı ?

Kadın
- Hayır bu sefer gerçekten yok.

Satıcı
- Zenci yoksa ne işim var yedinci katta....
Аватара пользователя
yaramazkiz
падишах
 
Сообщения: 379
Фото: 7
Регистрация: 20 дек 2006

Bir kadınla erkek araba içinde gitmektedirler. Birbirlerine çok sokulmuşlardır. İkisi de aşırı derece heyecanlanıp adeta kendilerinden geçmişler.

Bir ara kadın elini aşağı doğru uzatarak sorar: - Baksana, bu sert şey ne? Vites kolu mu, yoksa yanılıyor muyum?




FERDİNAND PORSCHE rahmetli olur. Kendisini bir melek karşılar ve büyük icadından dolayı bir dilek hak ettiğini söyleyerek, ne istediğini sorar. Ferdinand Porsche kısaca düşündükten sonra
" Tanrı ile bir saat konuşmak isterdim" der.

Melek bu isteği derhal yerine getirir ve kendisini bir salona götürür. Biraz sonra tanrı odaya girer ve sohbet başlar.
Porsche Tanrıya sorar;

"Kadını yaratırken düşüncelerin neredeydi?"
Tanrı;
" Ne demek istiyorsun?"
Porsche;

"Çok hatalı yaratmışsın."
1- Ön tarafı aerodinamik değil,
2- Çok ses yapıyor,
3- Bakım masrafları yüksek
4- Ayda 5-6 gün tamamen kullanılmaz durumda,
5- Sürekli boyanması ve yenilenmesi gerekiyor,
6- Arka tarafı çok sarkık duruyor,
7- Egsoz, emisyona çok yakın,
8- Farlar genellikle küçük,
9- Yakıtı da extrem yüksek,

Tanrı kısaca düşünüp yanıt verir;

"FERDİNAND, FERDİNAND BUNLARIN HEPSİ DOĞRU OLABİLİR AMA İSTATİSTİKLERE GÖRE BİRÇOK ERKEK BENİM İCADIMA SENİN İCADINDAN DAHA FAZLA BİNİYOR." ...................................




Adamin biri birgün felç olan bir arkadaşını ziyaret etmiş. Sohbet sırasında felçli arkadaşı adama "terliklerim yukarıda kalmis onları bana getirirmisin lütfen" diye rica etmiş.

Adam yukarı çıkmış, bir de ne görsün! Felçli arkadaşının afet gibi iki kızı varmış. Hemen pratik zekasını çalıştırarak

"Babanız beni sizinle yatmam için gönderdi" demiş.

Kizlar "Nasıl olur! imkanı yok demişler!"

Adam "inanmıyorsanız soralım" demiş ve aşağıya seslenmiş:

"iKiSiNiDE Miiii!".

Felçli adam bağırmış: "iKiSiNiDE! iKiSiNiDEEEE!"




6-0 biten galatasaray fenerbahçe maçından sonra gs li arif tanınmamak için yaşlı bir adam kılığına girer ve bır cafe ye gider. Cafe de yanına yaşlı bır bayan yanaşır ve : -"naber Arif" der.

Bunun uzerıne arif delirir nasıl tanıdı bu kadın beni diye düşünüp durur. Ertesi gün yine aynı cafede aynı kadın yanaşır arifin yanına yine -"naber arif" der.

3.gün arif cok değişik bır kılıkta gider cafeye ve yine aynı kadın yanaşır ve yine -"naber arif" der. Arif dayanamayıp sorar nerden tanıyosun beni diye.
Yaşlı teyze : -"olum ben bülent len" der.




Denizli ve Bandırma spor kulüpleri maç yapmaktadırlar.

Denizli taraftarları tezahurata başlarlar:
DENİZLİ! DENİZLİ! DENİZLİ!

Bandırma spor taraftarları altta kalırlarmı onlarda başlarlar:

BANDIRMA! BANDIRMA!

Denizlili taraftarlardan hemen cevap gelir:
BANDIRCEZ! BANDIRCEZ!




Bakanliklar Caddesinde mutevazi bir berber dukkani...
Mutevazi ama unlu bir berber dukkani...
Fikret usta yillardir musterilerini ayni mekanda tras etmekte..

Gunun birinde kapi acilir... Iceri giren musteri Aziz YILDIRIM dir...
-Acelem var...! der... Saclarimi soyle bir duzeltir, sakal trasimi yeniler misin ?
Onemli bir randevum var , gec kaldim...

Fikret usta meslegine ozgu maharetini sergiler, bir cirpida sac-sakal trasini bitiriverir...

- Eline saglik usta...Borcum ne kadar? ?? diye sorar gayet memnun bir bicimde Aziz YILDIRIM...

- Aaaa, olur mu? Siz koskoca Fenerbahce baskanisiniz... Sizden para almam soz konusu olamaz...
Dukkanimi sereflendirmeniz yeter bana...
Kesinlikle almam...

Israr falan....nafile.....

Tekrar tekrar tesekkur eder, dukkandan ayrilir Aziz YILDIRIM...!

Fikret usta ertesi sabah dukkanini acmaya geldiginde, kepengin hemen onunde koca bir paket ve pakede
ilistirilmis bir zarf bulur....

Pakette 15 adet sari-lacivert forma, zarfta ise 15 adet 100 Dolarlik bankonot vardir...

Mutlu mutlu kafasini iki yana sallar Fikret usta,ne geregi vardi....

Aradan bir kac gun gecmistir, dukkaninin kapisi acilir... Iceri giren musteri Suleyman SEBA dir...
- Seyyy..der...Acelem var...!
Saclarimi soyle bir duzeltir, sakal trasimi yeniler misin ?
Biyiklarima dokunma ama.. Onemli bir randevum var , gec kaldim...??

Fikret usta meslegine ozgu maharetini sergiler, bir cirpida sac-sakal trasini bitiriverir...

- Eline saglik usta...Borcum ne kadar? diye sorar gayet memnun bir bicimde Suleyman SEBA...

- Aaaa, olur mu? Siz BESIKTASlilarin onursal baskanisiniz...Turk sporuna hizmet etmis cok degerli bir
insansiniz..Sizden para almam soz konusu olamaz... Dukkanimi sereflendirmeniz yeter bana...
Kesinlikle almam..

Israr falan....nafile.....

Tekrar tekrar tesekkur eder, dukkandan ayrilir Suleyman SEBA.... !

Fikret usta ertesi sabah dukkanini acmaya geldiginde, kepengin hemen onunde kucuk bir paket ve pakede
ilistirilmis bir zarf bulur....

Pakette 15 adet BJK rozeti, zarfta ise 15 adet 1? er milyonluk Turk Lirasindan toplam 15 Milyon TL
vardir...

Mutlu mutlu kafasini iki yana sallar Fikret usta. Ne geregi vardi....Hem de emekli maasindan...!!!

..........

Tesaduf bu ya....aradan bir kac gun daha gecmistir,dukkanin kapisi aralanir... Iceri giren musteri Faruk
SUREN dir...

-Cok acelem var...! der... Bir yandan da telasli telasli saatine bakmaktadir...
Saclarimi soyle bir duzeltir, sakal trasimi yeniler misin ?
Onemli bir randevum var , gec kaldim..

Fikret usta hemen ise koyulur, meslegine ozgu maharetini sergiler, bir cirpida sac-sakal trasini
bitiriverir...

- Bravo sana usta...Dedikleri kadar hizliymissin...Borcum ne kadar? diye sorar gayet memnun bir bicimde
Faruk SUREN ..

- Aaaa, olur mu? Siz koskoca UEFA sampiyonu Galatasaray'in baskanisiniz... Sizden para almam soz
konusu olamaz...
Dukkanimi sereflendirmeniz yeter bana...Kesinlikle almam....

Peki usta...Nasil istersen der...aceleyle berber dukkanindan ayrilir Faruk SUREN....

Fikret usta ertesi sabah dukkanini acmaya geldiginde, kepengin hemen onunde 15 adet Galatasaray yoneticisi
sira beklemektedir....



Derbi maçından bir gün önce, iki taraftar konuşurlarken, biri sorar:
- Yarın maça geliyor musun?
- Hayır gelmiyorum, karım izin vermiyor.
Diğeri: - Bak, bu işin kolayı var. Maçtan iki saat önce karımı kucaklıyorum, yatak odasına götürüyorum. Üzerindeki parçalarcasına çıkarıyorum, deliler gibi sevişiyoruz. O mutlu bir şekilde yatarken, ben de kaçıp koşa koşa maça geliyorum. Sen de bu yolu dene. Önceleri benim karım da izin vermiyordu.

- Olur.
Maçtan sonraki gün iki arkadaş yine buluşurlar: - Dünkü maçta yoktun? Yoksa dediklerimi yapmadın mı?

- Yaptım, ama bak anlatayım. Maçtan iki saat önce, dediğin gibi karımı kucaklayıp yatak odasına götürdüm. Önce giysilerini parçalarcasına çıkardım, sonra yatağa fırlattım. Tam pantolonumun düğmelerini açarken, "Yahu boşver, bizim takım bu sezon bunca zahmete değecek kadar güzel oynamıyor zaten." deyip vazgeçtim.





Hagi basarilar ile dolu bir yasamin ardindan gunahlari icin cehennemde cezasini cektikten sonra cennete gitmis.
Cennette Tanri Hagi'ye etrafi gezdirmis ve sonunda kucuk, sirin bahcesinde soluk renkte bir Galatasaray bayragi olan bir eve gelmisler
Tanri Hagi'ye; "Bu ev senin, degerini bil. Burada oyle herkese ev vermeyiz" demis
Hagi evin merdivenlerinden ikinci kata cikarken biraz ileride devasa bir bahcenin ortasinda, altinlarla suslenmis mermerli bir yolu olan, cok satafatli, koskoca bir saray gormus. Saraydaki balkonlarda ve bahcenin her yerinde de sari lacivert bayraklar ve Fenerbahçe armalari varmis.
Hagi Tanri'ya: "Ben de cok basarili bir sporcu idim. Galatasarayda kac sampiyonluk yasadim sakat sakat oynadim fedakarlik yaptim,hep basariliydim,milli takiminda vazgecilmeziydim, demis. Neden benim evim Rustu'nunku gibi degil?" demis.
Tanri da gulmus ve cevap vermis
"O ev Rustu'nun degil, Rustu hala yasiyor. O ev benim"




Einstein ölünce insanlığa hizmetlerinden dolayı onu cennette bir villaya yerleştirmişler. Bir gün kapısı çalmış. Gelen adam benim IQ 200 demiş. einstein ooh demiş gel içeri seninle quantum fiziği konuşuruz.

Bir vakit sonra başka biri gelmiş. Adam benim IQ 90 demiş. Einstein gel gel demiş seninle siyaset konuşuruz.

Derken üçüncü adam kapıyı çalmış. Benim IQ 5 demiş.
einstein biraz düşünmüş ve cevabı vermiş.. Gel içeri seninle de Futbol konuşuruz


Bir devrin tüm as ve klas futbolcuları cennette buluşmuş. Cennetin baş meleği de futbol meraklısıymış. Şeytanı çağırtmış :

-Cennetle cehennem arasında bir maç düzenleyelim ne dersin?

-Boşuna oynamayalım, biz kazanırız, demiş seytan.

-Olur mu en iyi futbolcular bizde. Ne kadar da kötü futbolcu varsa sizde.

Şeytan şeytanca gülümsemiş :

-Ama bütün hakemler de bizde.





Adam karısıyla arabada giderken polis sirenini duymuş, hemen sağa
çekmiş ve polis gelmiş:

"Buyrun memur bey?"
"Beyefendi direksiyon başındayken cep telefonuyla konuşuyordunuz
"Yok efendim sadece bip yaptı, ben de şarjı mi bitiyor diye baktım"

Karisi lafa atlamış:
"Aaa yapma hayatim. yarim saattir ortağınla iş görüşmesi yapıyordun telefonda"

Adam karısına tip tip bakarken polis yine sormuş:
"Beyefendi emniyet kemerinizi neden takmıyorsunuz???"
"Memur bey takmıştım ama sizin geldiğinizi görünce durduktan sonra
çözdüm"
Karisi yine atlamış: "Aman sekerim sen de o kemeri hayatında bir kere taktın mi acaba...."

Adam kadına bir tane patlatmamak için kendini zor tutarken; polis bu
sefer de arabayı incelemeye başlamış vee... -"Beyefendi bakar misiniz sağ sinyaliniz de kırık"

"Aaaa.. kırık mi?? Sabah yola çıkarken kontrol ettim kırık diildi... yolda oldu galiba, hiç de fark etmedik"

Karisi çenesini tutamamış yine:
"Amma da attın kocacım, sana 3 haftadır söylüyorum artık su kırık
sinyalin icabına baktır diye....."

Adam en sonunda dayanamamış bağırmış:
"BANA BAK SEN SUSUCAK MISIN ÇAKICAM SIMDI SURATININ ORTASINA!!"

Polis kadına sormuş: "Hanımefendi esiniz size hep böyle mi davranır?"

Kadın cevap vermiş:
"Yok canim....sadece alkollü olduğu zaman"
Аватара пользователя
yaramazkiz
падишах
 
Сообщения: 379
Фото: 7
Регистрация: 20 дек 2006

Yaşlı ve çirkin bir kadın soluk soluğa karakola gelip şikayetçi olur :

-Adamın biri beni bir saattir izliyor, kendimi buraya zor attım, galiba sarhoştu memur bey, der.

Polis çirkin kadını tepeden tırnağa süzüp cevaplar :

-Galiba değil, besbelli sarhoşmuş, der.





Osman adında bir adamın bir meyhanesi varmış. Osman meyhanesi saat 18 ile gece 24 e kadar çalıştırırmış.

Osman bir gun meyhayi kapatıp evinin yolunu tutmuş. evine geldiginde yorgunluktan hemen yatmış.

Aradan kısa bir sure sonra telefon çalmış. Osman bu saatde ne var diye hayıflanarak telefonu açmak için kalmış ve salonun yolunu tutmuş. telefonu açmış karşısında bir sarhoş...

-- meyhaneci meyhaneci meyhani saat kaçta açacaksın?...
--Ya kardeşim yeni kapattım ne açması ya....

kızgın bir şekilde yatmaya giden meyhaneci uyuduktan kısa bir sure sonra tekrar telefonla uyandırılır. telefonu açar aynı sarhoş aynı muhabbet. Meyhaneci bu duruma çok kızar artık çok sinirli bir şekilde yatmaya başlar. meyahaneci tam uyuyacak yine telefon çalar. çok sinirli bir şekilde gider telefonu açar.

--Aloooooooo
-ALOOO MEYHANECİİİ !
--Ne var ne arıyorsun?
-Meyhanecii meyhanecii
-- neeeeee
-meyhneyii ne zaaman acacaıksınnn
--Sanane lan sanane ne zaman acarsam acarım sanane be
-meyhneyii ne zaaman acacaıksınnn
--Ulan açsamda seni içeriye almayacam arama atrık
-meyhaneccii ben içerii degill dıışarı çııkmakk istiyormmm...






Temel ve Cemal zilzurna sarhoş, otellerine zor gitmişler. Cemal saati sormuş,

-Cit pak pakayum, gece mi cündüz mi?

Temel perdeyi açıp bakmış. Cemal,

-Neymiş?

Temel düşünmüş düşünmüş ve,

-Hatırlamıyorum..





Körkütük bardan çıkan sarışın tenha ev yolunda sızar kalır. Sabaha doğru işe giden azgının biri bunu öyle yatar görünce niyetini bozar ve bu niyeti bozma ile de kalmaz. İşini bir güzel bitirdikten sonra da vicdan azabı duyup sarışının cebine bir yirmilik koyar.

Nihayet öğleye doğru kendine gelen sarhoş kadın şöyle sağını solunu yoklar ve cebinde ki parayı bulur. Doğru koşar
tekelciye,
"Bana yirmi milyona bira ver der."
"Hangisinden olsun!"
"Önemli değil ya... Tuborg olsun."

Bir torba birasını alan kadın tekrar eski yerine döner. İçer, içer ve olduğu yerde tekrar sızar kalır. Saatler sonra tekrar evine dönen o azgın adam bunu yerinde hala uyur görür ve niyetini tekrar bozar. İşini bitirdikten sonra da yine vicdan azabına düşen adam sarhoşun kadının cebine yine bir yirmilik koyar.

Sabaha kadar deliksiz uyuyan sarhoş kadın, sabah geç vakit kalktığında cebinde yine para bulur. Koşar doğru Tekelciye. "Ver bana yirmi milyona bira, der.

Kadını tanıyan Tekelci, "Tuborg mu olsun yine", diye sorar.
"Yok yauu... der, kadın. Tuborg içmekten bi tarafım ağrıyor. Efes ver bana, Efes."



Kadın sarhoş kocasını meyhaneden çıkarmaya çalışıyordu.
- Hadi gidelim burdan, gidip yatalım.
- Yatalım bari. Şimdi eve böyle dönersem karım kıyameti koparır.



Yeltsin içkiden ölmüş. Yöneticiler kara kara düşünüyorlarmış halka bunu nasıl açıklarız diye ve çözümü bulmuşlar. Halka Yeltsinin bir suikasta kurban gittiğini açıklamışlar. suikasçıları da açıklamışlar.

1. Jonny Walker

2. JB

3. Jack Danielson





Bir İrlandalı, İrlanda da bara gitmiş üç bira istemiş. Barmen biraları vermiş. İrlandalı sırayla her birinden birer yudum içmiş ve bu şekilde biraları bitirmiş.

Barmen dayanamamış sormuş; "Kardeşim niye üç birayı bir anda istiyorsun, bir tane söyle bitir diğerlerini sonra iste"

İrlandalı: "Biz üç kardeşiz, ben İrlanda da, diğerimiz İngiltere diğerimiz Amerika da, aramızda kararlaştırdık her bara gittiğimizde üç bira istiyoruz ve hepimiz için bir yudum içiyoruz, berabermişiz gibi oluyor" demiş.

Bu barmenin çok hoşuna gitmiş ve böyle bir kaç ay geçmiş. Bir gün İrlandalı bara girdiğinde barmen tam üç bira verecekken İrlandalı ikide durmasını söylemiş.

Barmen donmuş kalmış, İrlandalı bir köşeye gitmiş sessizce biralarını içmiş tam çıkacak barmen bunu durdurmuş: "Kaybın için çok üzgünüm demiş"

İrlandalı:"niye?" demis.

Barmen:"Bugün sadece iki bira istedin kardeşlerinden birini kaybettin herhalde"

İrlandalı "Ha yok canım nerden çıkarıyorsun ben sadece alkolü bıraktım"






Bir sarhoş yolda gidiyormuş önüne çıkan şişeye bir tekme vurnuş şişenin içinden bir cin çıkmış ve dile benden ne dilersen demiş sarhoşa sarhoşta özür dilerim demiş




Iki Alman, Hans ile Mans Türklerin rakidan ne anladiklarini merak edip bir gece meyhaneye gitmeye karar vermisler. Meyhaneden içeri girip acemi bakislar ile etrafa baktiktan sonra, yan masa ne siparis ettiyse aynisini siparis edip içmeye baslamislar rakiyi..

Birinci kadehin sonunda Hans Mans'a sormus.. Mans bir sey hissediyor musun? Hayir Hans.. devam edelim içmeye.. Bir süre sonra yedikleri mezelerin de esliginde ikinci kadehe baslamislar.Bu sefer Mans dayanamamis ve..

- Hans demis..Hans...Birsey anladin mi?

- Hayir..devam et...

Üçüncü kadehi de bitirdikleri sirada Hans tekrar Mans' a sormus..

- Ne hissediyorsun Mans?

Mans agir agir gözlerini kaldirmis..

- Ne hissettigimi siktir et de Hans...Ne olacak bu Almanya'nin durumu????






Temel yolda yürürken karşısına kör kütük sarhoş olmuş bir sarhoş çıkar.sarhoş temeli yanına çağırarak şu yukardaki ay mı güneşmi diye sorar.temel ise abi ben buraların yabancısıyım der.






O gun barda her sey sakindi, piyanist beylik parcalarindan birini calarken millet masalarda pokerin tadini cikartiyor bir yandan da

viskilerini yudumluyordu, derkeen, iceriye bir adam geldi ve bara yaklasip:

- Hey barmen, herkese benden bir viski, sen de ic bir tane.

Barmen bardaklari parlattigi kirli bezini birakip bu yagli musterinin istegini memnuniyetle yerine getirdi, bir bardak ta kendi ict. Bu is

bir kac tur gerceklestikten sonra adam barmen artik parayi isteyince adam:

- Ne parasi barmen sen verdin biz ictik. dedi

Bunun uzerine barmen adami bir guzel patakladiktan sonra kapi disari etti.

- Ertesi gun yine ayni adam ayni bara gelip:

- Hey barmen, herkese benden bir viski, ama sana yok viski, sen icince sapitiyorsun.
Аватара пользователя
yaramazkiz
падишах
 
Сообщения: 379
Фото: 7
Регистрация: 20 дек 2006

а теперь перевод всего этого, пожалуйста
Аватара пользователя
Gal4onok
падишах
 
Сообщения: 225
Регистрация: 03 окт 2007
Откуда: Ukraine

так просто история. не моя. читала на каком-тоиз сайтов. написала девчена.
была в турции с подругой. решили они зайти в ювлирный и купить кулон со знаком зодиака для одной из них.знак зодиака - рак. за не знанием языка, девушка пошла прямо на пролом и сказала продавцу Я - рак! он офигел, ничего не понял.... короче, не помню дошло дело до менеджера. (для тех кто не понял я-р-а-к на турецком - мужской детородный орган:) вота как выразилась )


эта история написана на ЭТОМ сайте форумчанкой Tavşan)))
вы поаккуратнее с копированием чужих историй и переводов, абы чего ни вышло)))
Azy gum garum gerum, gazy gumga... Azy gum garum gerum, gazy gumga
Аватара пользователя
Irochka
Sonnige Paradys
 
Сообщения: 23943
Фото: 205
Регистрация: 25 окт 2005
Откуда: Africa

Только не поняла, почему в названии темы указано, что переводы анекдотов прилагаются
"Только поэт или святой способен поливать асфальтовую мостовую в наивной вере,
что на ней зацветут лилии и вознаградят его труды" (С.Моэм 'Луна и грош')


Изображение
Аватара пользователя
Lyolya_22
Innamorata pazza d'Italia(Clubber)
 
Сообщения: 13697
Фото: 737
Регистрация: 21 фев 2005
Откуда: Подмосковье :)

Ага,вот и я сижу ищу знакомые слова во всем этом. Но почему-то мне пока от этого не смешно.
Изображение
Аватара пользователя
zabiyaka
Терпение
 
Сообщения: 42488
Фото: 279
Регистрация: 21 сен 2007
Откуда: Украина

спасибо за смсешные анекдоты, мы с мужем порядком посмеялись
Изображение
Аватара пользователя
guldenka
Султан
 
Сообщения: 782
Фото: 11
Регистрация: 01 сен 2006
Откуда: Алматы-КЗ

Модераторы

vika, Natali$ka

Фильтры

След.Пред.

Навигация

Вернуться в Турецкий язык

Кто сейчас на форуме

Сейчас этот раздел форума просматривают: Yandex [Bot] и гости: 23