Таак!Напряглись и переводим!

Все вопросы, связанные с изучением, происхождением и грамматикой турецкого языка. Переводы текстов, песен. Изучаем турецкий вместе!

Re: текст

Сообщение Yildiz! | 2009/05/13 00:42
Пасиб!Оперативно
Аватара пользователя
Yildiz!
Звезда Востока
 
Сообщения: 11663
Фото: 414
Регистрация: 27 фев 2005
Откуда: Донецк

Re: текст

Сообщение Tanyka | 2009/05/13 20:58
Пасиб!Оперативно


Пожалуйста :) Главное, найдите mp3, а текст, возможно, как-нить найдем общими усилиями
Аватара пользователя
Tanyka
падишах
 
Сообщения: 393
Фото: 3
Регистрация: 13 янв 2006

Можно выложить один трогательный рассказик, который в своем время, давным-давно, давала Алейна.
Могу послать тебе на электронку, а ты выложишь сюда. Текст есть. История интересная, даже трагическая... почти на 7 минут рассказ.
Аватара пользователя
Tanyka
падишах
 
Сообщения: 393
Фото: 3
Регистрация: 13 янв 2006

Выкладывай конечно))Зачем мне высылать))
Пусть все читают и учатся))
Жду
Аватара пользователя
Yildiz!
Звезда Востока
 
Сообщения: 11663
Фото: 414
Регистрация: 27 фев 2005
Откуда: Донецк

Выкладывай конечно))Зачем мне высылать))
Пусть все читают и учатся))
Жду


Да я бы с удовольствием, но не знаю, как выложить, файл же у меня в компе или пусть желающие пишут, кину им mp3, а текст сюда.
Аватара пользователя
Tanyka
падишах
 
Сообщения: 393
Фото: 3
Регистрация: 13 янв 2006

заливай файлы на slil.ru
Аватара пользователя
Yildiz!
Звезда Востока
 
Сообщения: 11663
Фото: 414
Регистрация: 27 фев 2005
Откуда: Донецк

заливай файлы на slil.ru


Есть!! :) /forum/go/29e596e0f96cf31dcdca6b1c3620b8c9
Аватара пользователя
Tanyka
падишах
 
Сообщения: 393
Фото: 3
Регистрация: 13 янв 2006

Текст (перенабирала с оригинала сама - возможны очепятки)

Eski bir Aşkın Kapsama Alanı

Lüks bir gece kulübünde yalnız kaldınığızda yapabileceğiniz en mantıklı şeylerden biri cep telefonundaki mesajları silmektir. Bu, hem etrafa bakınıp duran yalnız bir sincap olmaktan kurtarır sizi , hem de nasıl olsa yapılması gereken faydalı bir iştir. Üstelik umut vererek süzen bir çift göze rastlayana kadar zaman geçirmenizi de sağlar. Hatta böyle yaparak yalnız olmadığınız, birbiriyle de haberleştiğiniz duygusu bile yaratabilirsiniz. Cep telefonlarının marifetleri küçümsenmemeli.
İsmail de öyle yapıyordu işte. Yavaş yavaş kalabalıklaşan pistin 7-8 metre sağındaki barda kendine zararsız bir köşe bulmuş, tek tek siliyordu mesajları. Auğostos ayı için bile sıcak nemli bir geceydi. İnsan herşeyin, hatta yıldızların bile terli olduğu duygusuna kapılıyordu. Burun deliklerine dolan ipince bir parfüm kokusuydu oysa. Şehrin en güzel kadınlarının omuzlarından, boyunlarından ve ayak bileklerinden yükselen tatlı bir koku.
Birden bir el dokundu koluna. Cılız bir erkek sesi ‘Merhaba’ dedi. İsmail başını çevirince ufak tefek zayıf bir adam gördü. Olduğu yerde ileri geri sallanmasından şimdiden kafayı bulmuş olduğu anlaşılıyordu. Camları yer yer lekeli gözlükleri, kamburlaşmış bir sırtı vardı adamın.
- Tanımadın mı? dedi acı acı gülümseyerek. İşte bu acı gülümseyiş belleğin kapılarını açıverdi İsmaile. Karşısındakinin yıllardır görmediği bir lise arkadaşı olduğunu anımsadı.
- Nasılsın görüşmeyeli? dedi İsmail.
- İçiyorum, dedi lise arkadaşı.
- Evet, onu görüyorum.
- Nedenini sormayacak mısın?
- Niye sorayım, buraya herkes içmek için gelmiyor mu?
- Ben çok içiyorum ama.
İsmail köşeye sıkıştığını hissediyordu. Derin bir nefes aldı ve aslında çok da hevesli olmadığı bir konuşmaya doğru ilk adımı atıverdi.
- Niye içiyorsun bu kadar?
- İşte bu yüzden, dedi lise arkadaşı, cep telefonunun ekranını göstererek. Dijital harfler, ekranda pırıl pırıl parlıyordu.
- Bir mesaj yüzünden mi? dedi İsmail.
- Tam sekiz yılım hapiste geçti benim, biliyor musun?
- Bilmiyordum, dedi İsmail; çok üzüldüm.
- On yıl önce, karımı aşığıyla yatak odamızda yakaladım ve vırdum adamı. Aslında karımı da öldürmem lazımdı ama öyle çok seviyordum ki, tetiğe basamadım. Onu aşığının kanlı cesediyle bırakıp karakola teslim oldum. Sekiz yıl sonra afla tahliye olana kadar da ondan haber almadım. Ne ziyaretime geldi, ne halimi sordu.
Lise arkadaşı sigarasını yakmak için susunca rahatsız edici bir sessizlik beliriverdi. Titreyen elleriyle sigarayı bir türlü yakamıyordu çünkü.
- Şaşırmadım, dedi İsmail, sırf bir şey söylemiş olmak için; ziyeret etmeye korkmuştur herhalde....
Lise arkadaşı güç bela yaktığı sigarayı hırsla yere attı, ciğnedi. Ceplerini karıştırıp telefonu yeniden buld ışığını yakıp İsmail’e doğru salladı:
- Korkmuş mu? Korkmuş ha? Peki bu ne o zaman?
- Mesaj mı göndermiş?
- Beni görmek istediğini yazmış. Bana ihanet etmiş ve on yıl boyunca arayıp sormamışken. Telefonumu nereden bulmuş, Allah bilir. İki gündür bu mesaja cevap yazmaya çalışıyorum. Belki ilham gelir diye hiç durmadan içiyorum. Doğru cümleyi bir türlü bulmadım ama.
- Hiç bir şey yazma sen de.
- İşin pis tarafı şu ki, onu hâlâ seviyorum ben. Hem bunu ifade etmem, hem de kırgınlığımı dile getirmem lazım. Hadi bana yardım et. Lisede edebiyatın iyiydi senin. Bana bir mesaj yaz.
İsmail’in edebiyatı hiçbir zaman iyi olmamıştı. Lise arkadaşı büyük ihtimalle karıştırıyordu. Ama fekeğin sillesini yemiş bir adama yardım etmeyecek kadarkalpsiz de değildi İsmail. Bara oturup içki söylediler ve düşünmeye başladılar. Beyin fırtınası yapıyorlardı. Akıllarına gelen hiçbir cümle yeterince iyi görünmüyor ama. Hatta bir ara barmeni de işin içine sokmayı denediler ama adamın edebiî yeteneği olmadığı çabuk çıktı ortaya. Böylece bir taraftan içip taraftan da düşünerek saatler geçti Kulübün kapanma saati geldiğinde dut gibi olmuşlardı.
Sonra sokağa çıktılar, birbirlerine yaslanarak sahil boyunca yürümeye başladılar. Denizden esen tatlı bir rûzgar yanaklarını okşayarak sonsuzluğa doğru akıyordu. Mesajı hâlâ yazamamışlardı. Koyu başarısızlık hissi içinde, ağır aksak ilerlediler.
- Sıkma canını ....dedi arkadaşı, taksiye el ederek; belki de hakikaten cevap yazmamam lazım aslında.
- Hay Allah...dedi İsmail, duran taksinin kapısını arkadaşı binsin diye açarken; başarabiliriz sanmıştım.
- Seni gördüğüme sevindim ama.
- Ben de....Allah’a emenet ol kardeşim....
Taksi hareket etti, arkasından dalgın gözlerle baktı İsmail. Sonra o gözler aniden parlayıverdi. Sigarasını atıp taksinin arkasından koşmaya başladı. Bir taraftan da durması için bağırıyordu. Yüz elli metrelik bir kovalamanın ardından şoför İsmail’i duymuş olacak ki durdu. İsmail soluk soluğa yaklaştı pencereye, lise arkadaşına gülümsedi:
- Buldum....
- Nedir?
- Ona şunu yaz: Kalbim hep senin oldu. Bırak öyle kalsın....
-İyiymiş.....dedi lise arkadaşı, Valla iyiymiş. Helal olsun kardeşim, bu cevap işimi görür işte.
Sevinç içinde öpüşüp vedalaştılar. Taksi hızla uzaklaştı. Rüzgâr usulca eserek yaz sıcağında kavrulmuş yüreklerini serinletiriyotdu insanların. İsmail de yalnız ve hüzünlü başlayan gecesini tamamlamak üzere evinin yolunu tuttu. Belki yine yalnızdı, ama artık huzur doluydu yüreği.
Аватара пользователя
Tanyka
падишах
 
Сообщения: 393
Фото: 3
Регистрация: 13 янв 2006

Хороший рассказик
Аватара пользователя
Yildiz!
Звезда Востока
 
Сообщения: 11663
Фото: 414
Регистрация: 27 фев 2005
Откуда: Донецк

Хороший рассказик


ага, и читает хорошо..люблю его слушать... спасибо Алейне
Аватара пользователя
Tanyka
падишах
 
Сообщения: 393
Фото: 3
Регистрация: 13 янв 2006

Модераторы

vika, Natali$ka

Фильтры

Пред.

Навигация

Вернуться в Турецкий язык

Кто сейчас на форуме

Сейчас этот раздел форума просматривают: нет зарегистрированных пользователей и гости: 27